BİYOTEKSAN’ın geliştirdiği yerli parmak izi tanıma sistemi hayata geçti
6 Nisan 2021’de Ankara’da Biyometrik Veri Yönetim Sistemi – AFIS Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. Biyometrik Veri Yönetim Sistemi projesi kapsamında, ilk fazda, BİYOTEKSAN’ın, HAVELSAN mühendislik desteği ile geliştirdiği, “yerli parmak izi tanıma sistemi” hayata geçti. Türkiye, parmak izi tanıma sistemi ile biyometrik veri teknolojisini geliştiren 7’inci ülke oldu.
Biyometrik Veri Yönetim Sistemi Projesi (AFIS)
Parmak izi tarayıcılarından okunan izlerle çalışan “nitelikli parmak izi tanıma ürünü” ilk olarak İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünde kullanıma alınıp hizmet vermeye başladı.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün ardından İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün kullanımına alınacak sistem, daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimlerinde de kullanıma sunulacak.
Sistemin ikinci fazında ise olay yerinden alınan, kriminal izlerle çalışacak “niteliksiz parmak izi tanıma ürünü” geliştirmeleri tamamlandı ve kısa sürede ihtiyaç birimlerinin hizmetine sunulacak.
Milli Biyometrik Veri Yönetim Sistemi Projesi’nde, nitelikli ve niteliksiz parmak izi tanıma sistemi dışında, avuç içi tanıma, retina ve iris tanıma, yüz tanıma, ses tanıma, yazı ve imza tanıma gibi özellikler de yer alacak.
Proje kapsamında, biyometrik verinin toplanacağı, sayısallaştırılacağı ve doğrulanacağı merkezi bir “milli biyometrik veri merkezi” kurulması hedefleniyor.
Projenin devreye alınan birinci fazı kapsamında, parmak izi tarayıcılarından okunan izlerle çalışan “parmak izi tanıma ürünü”nün hayata geçirildiğini anlatan İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
“Birinci faz kapsamında, 25 Mart 2021 Perşembe akşamı, yabancı ürün devreden çıkarılmış, yerine kendi milli ürünümüz devreye alınmıştır. Bundan sonra da belli bir program dahilinde Nüfus Genel Müdürlüğümüz, Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik birimlerimiz yerli sisteme geçecektir. Bu algoritma, hem kendi hizmet ve güvenlik kapasitemizi artıracak hem de ihraç edebileceğimiz bir değer olacaktır. Bu alana hakim olmak, her vatandaşımıza daha fazla güvenlik, daha hızlı ve verimli hizmet, daha az bürokrasi getirecektir. Bu, her vatandaşımızın gurur duyacağı tamamen yerli ve milli bir dönüşümdür. Kamu hizmetinden sınır kontrolüne, bankacılıktan şehir güvenliğine kadar sayısız alanda kullanılan biyometrik sistemlerin bu dönüşümü sayesinde, güvenlik zafiyeti minimum düzeye inecek ve bilginin, verinin bir güç olacağı gelecekte Türkiye’yi, yarışın ön saflarına taşıyacaktır.”