NASA’nın yeni Mars Gezgini Perseverance Kızıl Gezegen’e başarıyla indi

Yedi aylık bir yolculuktan sonra, NASA’nın Perseverance Rover’ı 18 Şubat 2021’de Kızıl Gezegene başarıyla indi.

30 Temmuz 2020 tarihinde uzay fırlatma üssü CCAFS Space Launch Complex 41’den Mars’a gönderilen gezgin uzay aracı Perseverance planlandığı gibi 18 Şubat 2021’de TSİ 23:55’te Kızıl Gezegen’e teker koydu.

NASA’nın Güney Kaliforniya’daki Jet Propulsion Laboratuvarı’ndaki (JPL) görev yöneticileri, NASA’nın Mars’a beşinci inişini sevinçle kutladı.

NASA’nın şimdiye kadarki en büyük ve en gelişmiş gezgini, 203 günlük yolculuğunda 472 milyon kilometre kat ederek Mars’a indi.

Perseverance gezgini, Mars’tan örnek toplayarak onları Dünya’ya göndermek gibi iddialı bir görevi yerine getirmeye çalışacak.

Misyon Hakkında Hızlı Bilgi

Görev Adı: Mars 2020

Rover Adı: Perseverance

Fırlatma Tarihi: 30 Temmuz 2020

İniş Tarihi: 18 Şubat 2021

İniş Yeri: Jezero Krateri, Mars

Maliyeti: 2,7 Milyar Dolar

Görevi: Kızıl Gezegen’de Dünya dışı yaşam formlarını araştırmak, olası dönüş için kaya ve toprak örnekleri toplamak.

NASA’nın Perseverance Mars keşif ekibi üyeleri JPL merkezinde inişi izliyor. NASA

Perseverance Gezgini: Robotik Jeolog ve Astrobiyolog

1025 kg ağırlığında olan Mars Gezgini Perseverance, yaklaşık bir araba büyüklüğünde robotik jeolog ve astrobiyolog olarak tanımlanıyor.

Mars’ın Jezero Krateri’nde yürüteceği iki yıllık bilimsel araştırmasına başlamadan önce birkaç haftalık testlerden geçecek. 

Gezgin, bölgenin jeolojisini ve geçmiş iklimini karakterize etmek için Jezero’nun eski göl yatağı ve nehir deltasındaki kayaları ve tortuyu araştıracak olsa da, misyonunun temel parçası antik mikrobiyal yaşamın belirtilerini araştırmak ve astrobiyolojisini ortaya çıkarmak olacak. Bu amaçla gezgin, topladığı örnekleri NASA ve ESA (Avrupa Uzay Ajansı) tarafından planlanan Mars Örnek Geri Dönüş Programı kapsamında Dünya’daki bilim insanlarına göndererek Kızıl Gezegen’deki yaşamın kesin işaretlerini aramak için incelemelerine imkân verecek.

Perseverance Mars’ta Nereye İndi

Gezgin Mars’sın Jezero Krateri’ne indi. Yaklaşık 45 kilometre genişliğindeki Jezero Krateri, Mars ekvatorunun hemen kuzeyindeki dev bir çarpma havzası olan Isidis Planitia’nın batı ucunda bulunuyor. Bilim adamları, 3,5 milyar yıl önce kraterin kendi nehir deltasına sahip olduğunu ve suyla dolu olduğunu belirlediler.

Perseverance Gezgini şimdiye kadar yapılmış en gelişmiş robotik jeolog olsa da bir zamanlar Mars’ta mikroskobik yaşamın var olduğunu doğrulamak muazzam bir kanıt yükü taşıyor. Sahip olduğu aletlerle birçok bilgiye ulaşılacak olsa da, iyi korunmuş örneklerin Dünya’daki gelişmiş laboratuvarlarda incelenmesi gerekiyor.

Perseverance Gezgini Jezero Kraterinde tasvir ediliyor – NASA/JPL

Enerjisini Nasıl Karşılayacak

Perseverance gezginin görevi boyunca ihtiyaç duyacağı enerjiyi ABD Enerji Bakanlığı’nın sivil uzay uygulamaları için güç sistemleri geliştirme programıyla geliştirdiği Çoklu Görev Radyoizotop Termoelektrik Jeneratörü’nden (MMRTG) karşılayacak. Bu güç sistemi Perseverance için elektrik ve ısı sağlayacak.

Hangi Donanımlara Sahip

Perseverance Gezgini, 7 adet birincil bilim aletiyle donatıldı. Ayrıca şimdiye kadar Mars’a gönderilen en çok kameraya ve son derece karmaşık örnek toplama sistemine sahip.  Bu da onu türünün uzaya gönderilen ilk örneği yapıyor.

Perseverance gezgininin sahip olduğu ekipmanlar. NASA/JPL

Perseverance kafasında bulunan uzaktan algılama direğinde Mars’ın manzarasının yüksek çözünürlüklü, renkli 3D panoramalarını oluşturan bir çift yakınlaştırılabilir bilim kamerası taşıyor. Ayrıca direğin üzerinde bulunan SuperCam, kayaların ve tortuların kimyasını incelemek için darbeli bir lazer kullanıyor. Sistem, kayaların özelliklerini ve sertlikleri anlamaya yardımcı olmak için kendi mikrofonuna da sahip.

Gezginin robotik kolunda bulunan X-ray Lithochemistry (PIXL) ile SHERLOC cihazları birlikte çalışacak ve Mars’tan veri toplayacak. PIXL, X-ışını ve bir dizi sensör kullanarak Mars’taki bir kayanın temel kimyasını araştıracak. SHERLOC’un UV lazer spektrometresi Geniş Açılı Topografik Sensör (WATSON) görüntüleyicisi yardımıyla kaya yüzeylerini inceleyecek ve Dünya’daki yaşamın karbon temelli yapı taşları olan belirli minerallerin ve organik moleküllerin varlığını haritalayacaktır.

Gezici’nin şasisi üç farklı bilim cihazına ev sahipliği yapıyor. Mars’ın Yüzey Altı Deneyi için Radar Görüntüleyici (RIMFAX), Mars yüzeyinin farklı katmanlarının zaman içinde nasıl oluştuğunu belirleyecek. Veriler, gelecekte yeraltı su buzu birikintilerini arayacak sensörlerin geliştirilmesine öncülük edecek.

Ayrıca, MOXIE adlı cihaz teknolojisi Kızıl Gezegenin zayıf ve çoğunlukla karbondioksitten oluşan atmosferinden oksijen üretmeye çalışacak. Direk ve şasi üzerindeki Mars Çevresel Dinamikler Analizörü (MEDA) cihazı, günümüz Mars hava durumu, iklimi ve tozu hakkında önemli bilgiler sağlayacak.

Gezginin göbeğine bağlı olan küçük Ingenuity Mars Helikopteri, başka bir gezegende kontrollü uçuşu deneyecek ilk helikopter olmayı deneyecek.

Mars’a inmek her zaman inanılmaz derecede zor bir görevdir. Bugüne kadar Mars’a gönderilen görevlerin yalnızca yüzde 40’ı başarılı oldu. Bu parmak ısırtan düşüş sırasında yüzlerce şey doğru gitmeli. Dahası, Perseverance her şeyi kendi başına halletmek zorundaydı. Mars’tan gönderilen bir radyo sinyalinin Dünya’ya ulaşması 11 dakika 22 saniye sürüyor. Bu yüzden görev ekibi uzay aracının atmosfere girdiğini duyduğunda, gerçekte keşif aracı zaten Mars’a inmişti. Dolayısıyla, Perseverance, tüm iniş sürecini kendi başına, özerk bir şekilde tamamlayabilecek şekilde tasarlandı.

7 dakikalık İniş Sürecinde Neler Yaşandı

Tamamen otonom ilerleyen yedi dakikalık terör sürecinde Perseverance gezginin başına gelenler:

NASA/JPL

Atmosfere girmeden 10 dakika önce uzay aracı, Mars’a uçuşu sırasında kullandığı güneş panellerinden, radyolardan ve yakıt tanklarından kurtuldu. Yalnızca koruyucu, gezici ve iniş takımlarıyla atmosfere giriş yaptı.

Atmosfere girmeden önce araç, kendisini yeniden yönlendirmek ve ısı kalkanının doğru yöne konumlandığından emin olmak için arka kabuğundaki küçük iticileri ateşledi.

Saatte yaklaşık 20 bin km’lik bir hızla Mars atmosferine dalan uzay aracı, karşılaştığı sürtünme kuvvetiyle büyük ölçüde yavaşlasa da bu kuvvetler aynı zamanda onu dramatik bir şekilde ısıttı. Atmosferik girişten yaklaşık 80 saniye sonra, ısı kalkanının dış yüzeyindeki sıcaklık yaklaşık 1300 santigrat dereceye ulaştı.

Alçalmaya başlayan uzay aracı yoğun olan ve onu rotasından saptırabilecek hava cepleriyle karşılaştı. Bunu telafi etmek için de, arka kabuğu üzerinde açısını ve kaldırma yönünü ayarlayan küçük iticileri ateşledi. Bu kılavuzlu giriş tekniği, uzay aracının menzil altı hedefine giden yolda kalmasına yardımcı oldu.

Perseverance 7 dakika süren zorlu iniş sürecinde aktif görev alan MEDLI2 sensör paketinden yararlandı.

Isı kalkanı, uzay aracını saatte 1600 kilometreye kadar yavaşlattı. Bu noktada, süpersonik paraşüt devreye girdi. Perseverance, bu kritik olayın zamanlamasını belirlerken, iniş hedefine olan mesafesini hesaplamak, hedefe ulaşmak ve ideal zamanda paraşütü açmak için yeni bir teknoloji olan Menzil Tetikleyicisini kullandı.

Süpersonik paraşüt, ABD’nin en güçlü rüzgar tünelinde test ediliyor. NASA

Çapı 21.5 metre olan paraşüt, girişten yaklaşık 240 saniye sonra, yaklaşık 11 kilometre yükseklikte ve 1512 km/s hızla açıldı.

Paraşüt açıldıktan 20 saniye sonra ısı kalkanı ayrıldı ve düştü. Gezici, Mars’ın atmosferine ilk kez maruz kaldı ve önemli kameralar ve aletler, aşağıda hızla yaklaşan yüzeye kilitlenmeye başladı.

İniş radarı, yüksekliğini hesaplamak için yüzeyden yansıyan sinyalleri algıladı. Bu arada, başka bir yeni EDL teknolojisi olan Bağıl Arazi Navigasyonu devreye girdi.

Perseverance, Mars yüzeydeki özellikleri hızlı bir şekilde tanımlamak için üzerine yerleştirilen özel bir kamera kullandı. Elde ettiği verileri, görev ekibinin Dünya’dayken yüklediği yerleşik bir haritayla karşılaştırdı. Görev ekibi üyeleri, iniş bölgesinin en güvenli alanlarının haritasını önceden çıkarmıştı. Perseverance, tüm bu verilerden yola çıkarak ulaşabileceği en güvenli noktayı seçti ve bir sonraki adıma hazırlandı.

İnce Mars atmosferinde, paraşüt aracı yalnızca saatte yaklaşık 320 kilometre yavaşlatabilirdi. Perseverance, güvenli temas hızına ulaşmak için paraşütten kurtulmalı ve geri kalanını roketler kullanarak halletmeliydi. Öyle de yaptı. Yüzeyin yaklaşık 2100 metre yukarısına ulaştığında, Perseverance arka kabuğundan ayrıldı ve iniş aşaması motorlarını çalıştırdı. İniş aşaması motorlarını 8 motorun yere dönük olduğu bir tür jetpack olarak düşünün.

Hızı saatte 2,7 kilometreye kadar yavaşlayan gezgin son alçalma manevrasını başlattı. Konma işleminden yaklaşık 12 saniye önce yüzeyin yaklaşık 20 metre yukarısında, yaklaşık 6,4 metre uzunluğundaki gök vinci adı verilen kablo setini açtı.

Bu sırada gezici, hareketlilik sistemini çözdü, bacaklarını ve tekerleklerini iniş pozisyonuna ayarladı. Gezici, tekerleklerinin yere değdiğini algılar algılamaz, gök vincinin kablolarını hızla kesti. 8 motorlu sistem, Perseverance’tan güvenli bir uzaklıkta, yüzeye kendi kontrolsüz inişini yapmak üzere uçarak gitti. Perseverance artık Mars’taydı.

Perseverance tarafından gönderilen ilk görüntü. NASA/JPL

Özetle

Perseverance’ın Mars’taki misyonunun birincil amacı, antik mikrobiyal yaşamın belirtilerini araştırmak da dâhil olmak üzere astrobiyoloji araştırmasıdır.

Gezici, gezegenin jeolojisini ve geçmiş iklimini karakterize edecek ve Marslı kaya ve regolitleri toplayıp önbelleğine alacak ve Kızıl Gezegenin insan keşfinin yolunu açacak.

Sonraki görev ise önbelleğe alınmış örnekleri Dünya’ya göndermek olacak. Mars 2020 Perseverance görevi, Kızıl Gezegeni insan keşfine hazırlayacak.

Bilimle kalın.

İlhan TALHA

One thought on “NASA’nın yeni Mars Gezgini Perseverance Kızıl Gezegen’e başarıyla indi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer

UZAY MADENCİLİĞİ: SONSUZ KAYNAK POTANSİYELİ

Güneş Sistemi’nin sınırları ötesinde, insanoğlu bir adım daha atıyor ve yeni bir keşif alanına yöneliyor: uzay madenciliği. Bu yeni alan, gök cisimlerinden değerli mineraller, metaller ve diğer kaynaklar elde etmek için insanlığın uzaya açılan kapısı olabilir. Uzayın sonsuz kaynak potansiyeli, enerji üretimi, kaynaklara erişim ve derin uzay keşiflerinin sürdürülebilirliği gibi birçok yeni olanak sunuyor. Geçmişten […]

TORYUM: GELECEĞİN ENERJİ HAZİNESİ VE TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ

Toryum Nedir ve Ne İşe Yarar? Toryum, ileri teknolojiler ve geleceğin enerji kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahip olan bir elementtir. Kimyasal olarak radyoaktif bir metal olan toryum, doğada uranyumla birlikte bulunur ve nükleer enerji üretiminde önemli bir rol oynar. Ancak, toryumun kullanımı yalnızca nükleer enerjiyle sınırlı değildir. Yüksek termal iletkenlik, yüksek erime noktası ve […]